Saç Dökülmesi

Saçlar normalde de dökülür mü?
Evet, saç kılları büyüme evresinde meydana gelen değişimlerden dolayı, hergün bir miktar dökülürler. Her saç teli büyür, dört ile altı yıl canlı kalır. Anagen evredeki bu saç telleri, saçlı derideki kıl köklerine (folikül) sıkıca bağlıdır. Daha sonra telogen evreye (dinlenme evresi) giren saç telleri incelir, saç köküne (folikül) olan bağlantısı azalır, saç folikülü deri yüzeyine doğru ilerler. Saçı yıkama ve fırçalama ile, saç telinin köke olan bağlantısı daha azalır. Sonunda incelen bu saç telleri dökülürler. Dökülen saç telinin kökünden, 3-6 ay sonra yeni bir saç teli oluşur. Bu döngü, yaşam boyunca yirmi kez tekrarlanır. Erişkin bir kimsenin saçlı derisinde 150.000 saç folikülü olduğuna ve bunların da %10’undan azı telogen evrede bulunduğuna göre, günde 50-150 saç telinin dökülmesi normaldir. Fizyolojik olan bu bir saç kaybı herhangibir tedavi gerektirmez; çünkü dökülen saç tellerinin yerini, fizyolojik büyüme döngüsüyle yeni saç telleri alır. Yine yenidoğan bir bebekte ilk günlerde görülen ani saç dökülmesi, doğum sonrası kadında görülen saç dökülmesi, önemli bir hastalık veya ameliyattan bir süre sonra görülen yaygın saç dökülmesi normaldir. İleri yaşlarda saç ön çizgisinin geriye doğru gelmesi ve genel saç azalması da fizyolojiktir.
Eğer günde dökülen saç sayısı 150 den fazla olursa, saç dökülmesine neden olan bir durum söz konusudur ve araştırılması ve tedavisi gerekir. Genetik nedenli kellikte (alopezi) büyük miktarda saç dökülmez; dökülen saçların yerine cılız saç telleri meydana gelir ve zamanla kellik oluşur.

Saç dökülmesinin nedenlerini başlıca nasıl sınıflandırabiliriz?
Saç dökülmesinin nedenlerini başlıca söyle sınıflandırabiliriz:

  1. İz bırakmadan (skarsız) meydana gelen saç dökülmesi
    a) Birincil deri hastalıklarında
    1. Telogen effluvium
    2. Anagen effluvium
    3. Alopesi areata
    4. Androgenetik alopesi
    5. Tinea capitis
    b) Sistemik hastalıklarda
    1. Sifiliz (frengi)
    2. SLE (sistemik lupus erimatosuz)
    3. AIDS
    4. Trikotilomani
  2. İz bırakarak (skarlı) meydana gelen saç dökülmesi
    a) Birincil deri hastalıklarında
    1. Diskoid lupus
    2. Liken planus
    3. Folliculitis
    4. Pseudopelad
    5. Lineer scleroderma
    6. Travmatik alopesi
    b) Sistemik hastalıklarda
    1. SLE
    2. Sarkodioz
    3. Kutanöz metastazlar
    4. Dermatomiyozit

Saç dökülmesi nedenlerinden telogen effluvium ne demektir, hangi durumlarda meydana gelir?
Saçlı derideki (skalp), dinlenme dönemindeki saç folikülünden ayrılmış olan saç tellerinin, normalden fazla kaybında meydana gelir. Normalde saç telleinin çoğu anagen fazda, sadece %10-15’i gerileme fazındadır. Telogen effluvium, çeşitli uyarılarla, normal saç telinin travmaya uğraması sonucu oluşur. Bu çeşitli uyarılar, anagen fazdaki saç folikülünün, katagen ve telogen faza geçmesini hızlandırır; yani normal saç büyüme siklusunu bozarlar. Neden olan sebepten 2-4 ay sonra, günde 150-400 saç teli dökülmeye ve incelmeye başlar. Saç dökülmesi, tüm saçlı deride yaygındır, nadir olarak saçların %50’sinden fazlası dökülür. Saç folikülünde herhangibir hastalık yoktur. Kadında, saç dökülmesi nedenleri arasında ikinci sırayı alır; erkekte çok nadir görülen bir saç dökülmesi nedenidir.

Telogen effluviuma nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz:

  1. Yenidoğan bebekte görülen saç dökülmesi: Doğumdan sonraki ilk 4 ayda ortaya çıkar. Tamamen fizyolojiktir, tedavi gerektirmez.
  2. Gebelik sonrası görülen saç dökülmesi: Hamilelikte saç foliküllerinin anagen döneme girme ve bu dönemde kalma süreleri uzar. Dolayısıyla hamileliğin 8. ve 12. haftasından başlayarak, gebelik sonrası 1. haftaya kadar kadar, saç tellerinin %95 den fazlası anagen evrededir. Bu oran, gebelik sonrası 6. haftada %75 e, 12. haftada daha da aşağılara iner. Saç tellerinin anagen evreden katogen ve telogen evrelere geçmesiyle birlikte, saç dökülmesi başlar. Artmış bu saç dökülmesinde, hamilelik sonrası artan prolaktin ve 17β-östradiol hormonları suçlanmaktadır. Tamamen fizyolojik olan ve 2-6 ay süren bu dönemden sonra, saçlar yeniden çıkmaya başlar. Panthoteik asit (B5 vitamini), biotin (B7 vitamini), L-Sistin, keratin içeren ürün kullanımı; dökülen bu saçların hızlı ve kaliteli çıkmasını sağlar. Yine gebelik döneminde alınacak biotin (B7 vitamini), bu dökülmeyi engeller.
  3. Yetersiz beslenme ve proteinden fakir ağır diyetler: Saç teli, methionin ve L-sistinden oluşan bir tür protein olan keratinden yapılmıştır. Saç teli yapımı için gerekli olan bu maddelerin az alınması sonucu meydana gelir.
  4. Demir eksikliği anemisi: Demir eksikliğine bağlı kansızlık (anemi), bu tür saç dökülmesine neden olur.
  5. Çinko eksikliği:
  6. Önemli ve ciddi enfeksiyonlar:
  7. Stres: Ağır hastalıklar, cerrahi müdahaleler, duygusal ve fiziksel stresler, saçların 3 ay sonra dökülmesine neden olurlar. Dökülen bu saçlar, 3-4 ay sonra yeniden çımaya başlarlar.
  8. Hipo- ve hipertroidizim: Tioid bezinin az (hipotiroidizm) veya fazla (hipertiroidizm) çalıştığı durumlar, bu tür saç dökülmesine neden olur.
  9. Alınan ilaçlar: Birçok ilaç uzun süre alınırsa, saç folikülüne dek gelir; saç telinin büyümesine engel olur. Bu ilaçların bazıları şöyledir: A vitamini, isoretinonin, gentamisin, flukonozol, allopurinol, heparin, kumadin, warfarin, amfetamin, karbimazol, indometazin, etretinate, ranitidin, oral kontraseptifler, L-Dopa, lityum, propiltiourasil, propranolol, beta blokerler, talyum, düşük dozdaki kemoterapi ilaçları, antimitotikler, doğum kontol ilaçları, zehirlenmeler
  10. Düşük radyasyon

Telogen effluvium için özel bir tedavi yöntemi yoktur, kendiliğinden iyileşirler. Yukarıda bahsedilen sorunların düzelmesinden ve demir ve çinko eksikliğinin düzeltilmesinden sonra, saçlar büyük oranda yeniden çıkarlar. Nadiren bu tür dökülmenin, 30-60 yaş arası kadında görülen kronik formu tanımlanmıştır.

Saç dökülmesi nedenlerinden anagen effluvium ne demektir, hangi durumlarda meydana gelir?
Anagen effluvium, saç follikülün matriksindeki hücre bölünmesini engelleyen çeşitli nedenlerden sonra görülen bir saç dökülmesi şeklidir. Bu nedenler, ciddi açlıklar, kolsişin kullanımı, kanser tedavisinde kullanılan mitotik inhibitörler, antimetabolitler ve alkilleyici ajanlar gibi kemoterepatik ilaçların (en sık nitrosurea, doxorubicin ve siklofosfamid) yüksek dozlarda uygulanması, borik asid arsenik ve bazı bitki zehirleri, böcek ilaçları zehirlenmeleri ve radyoterapi uygulamasıdır.
Saç folikülü, anagen dönemde tahrip olarak telogen dönemi atlar. Matriksteki hücre bölünmesinin engellenmesi ile, saçın gövdesi incelir, zayıflar ve yaklaşık 2 hafta içinde aniden, %90 lara varan oranda dökülür.
Kemoterapi uygulanması sonrası görülen anajen effluvium genellikle geri dönüşümlü iken, radyoterapi uygulamasının neden olduğu anajen effluvium geri dönüşümsüzdür.

Saç dökülmesi tiplerinden alopesi areata ne demektir, hangi durumlarda meydana gelir?
Halk deyimi ile ‘saçkıran’ olarak isimlendirilen alopesi areata (‘pelad’), bir kıl dökülmesi şeklidir. Sıklıkla genç ve orta yaşlı kişilerde görülür, her iki cinste de meydana gelebilir. Nedeni tam olarak
bilinmemektedir, ancak bağışıklık sisteminin kıl köküne saldırısı sonucu, yani otoimmun bir mekanizma ile oluştuğu düşünülmektedir. Aşırı üzüntü, stres, kansızlık ve bazı tiroid hastalıkları, alopesi areataya neden olmaktadır. Alopesi areata, sıklıkla saçlı deride, kaşlarda, kirpiklerde, bıyık ve sakallarda görülür. Bulaşıcı değildir, başka hastalıklara neden olmaz, ancak kişinin sosyal hayatını olumsuz etkiler
Alopesi areatada kıl büyüme siklusunda fonksiyonel bir bozukluk oluşur. Kıl kökünde, folikülün matriks aktivitesi anajen dönemde durarak, erkenden katajen ve telojen dönem oluşur. Folikülde, perifolliküler ve peribulber bölgeler, karakteristik olarak mononüklear hücreler ile doludur. Görsel olarak; bir veya birden fazla alanda, yaklaşık 2-2,5 cm. çapında, yuvarlak ve kenarları belirgin saç dökülmeleri oluşur. Bazen saç dökülmesi olmadan, saç tellerinin yama halinde incelmesi görülebilir. Bazen de, saçların tümünün kaybı (Alopesi totalis) veya vücut kıllarının tümünün kaybı (Alopesi universalis) şeklinde de görülebilir.
Alopesi areata yaklaşık 6-12 ay sonra kendiliğinden geçer. Herhangibir yara dokusu oluşmadan, saçlar eskisi gibi, aynı renk ve yapıda yeniden çıkar; %10 vakada ise, saçlar yeniden çıkmaz. Tırnakta şekil ve renk değişikliği, otoimmun hastalık, allerji, ailesinde kellik olanlarda; bu şekilde saçkıran sonrası, kalıcı saç dökülmesi meydana gelebilir.
Saçkıranın tedavisinde etkili yöntem, lezyonun olduğu bölgelere 4-6 hafta aralarla kortizon enjeksiyonu uygulamalarıdır. Diğer yöntemler ise, kıl köklerini uyaran losyon ve kremler, minoxidildir. Alopesi areata uygun şekilde tedavi edilmezse, diğer bölgelerde de saç kaybı meydana gelebilir.